No Products in the Cart
Bu büyümeyle birlikte, veri merkezleri için tasarım yaparken dikkate alınması gereken pek çok faktör ortaya çıkıyor. Bu faktörlerin en önemlilerinden biri de akışkanların davranışlarıdır. İşte tam da bu noktada, mühendislerin başvurduğu bir araç devreye giriyor: CFD (Computational Fluid Dynamics).
CFD'nin tercih edilmesindeki en önemli nedenlerden biri de mühendislik hesaplarının doğruluğunu test etmek ve tasarım sürecinde doğru kararlar almak için sağladığı olanaklardır. Örneğin, gerçek deneylerin maliyetli ve zaman alıcı olabileceği durumlarda, CFD simülasyonları tasarım sürecini hızlandırır ve mühendislerin daha bilinçli kararlar almasını sağlar.
Peki CFD Nedir?
Şöyle basit bir örnekle başlasak yanlış olmaz sanırım. Günlük hayatta bile dışarı çıkmadan önce hava tahmin raporlarına bakarız. Ve hava yağmurluysa üzerimize waterproof bir elbise ve şemsiye alırız, çok soğuk bir hava varsa kalın bir elbise giyeriz veya güneşli sıcak bir hava var ise ona göre daha ince elbise tercihlerimiz olur. Yani ortama göre tercihlerimiz olur. CFD’de bize aslında tercihlerimiz hakkında bilgi veriyor.
Örneğin, bir veri merkezi tasarladığımızda, CFD simülasyonları sayesinde sistem salonunun mimari şekli, yerleştirilen ısı üreten IT cihazlarının konumu ve iklimlendirme sistemlerinin yerleşimi gibi detaylar incelenir. Bu sayede tasarımın optimize edilmesi ve olası sorunların önceden tespit edilmesi sağlanır.
CFD, yani "Computational Fluid Dynamics" (Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği), bilgisayar simülasyonları ve sayısal analiz tekniklerini kullanarak akışkanların (sıvılar, gazlar) davranışlarını inceleyen bir alandır. CFD, karmaşık akışkan akışları, ısı transferi, kimyasal reaksiyonlar ve katı-akışkan etkileşimleri gibi konuları modeller ve simüle eder. Günümüzde Havacılık ve Uzay Endüstrisi, Otomotiv Endüstrisi, Enerji ve İmalat endüstrileri gibi akışkanın etkili olduğu birçok sektörde tasarım aşamasında kullanılan CFD, Veri Merkezi Endüstrisinde de kullanılmaktadır Tasarım yaparken sistem salonunun mimari şeklinin, yerleştirdiğimiz ısı üreten IT cihazlarımızın ve onları ideal sıcaklığında tutmaya çalışan iklimlendirme cihazlarımızın konumlarının, kapasitelerinin tespitini simüle edebildiğimiz bir program. Yaptığımız tasarımda nerelerde hotspotlar olduğunu, nerelerde türbülanslar yaşadığımızı, soğutma kapasitemizin ürettiğimiz ısıyı absorbe edip etmeyeceğini, yaptığımız kapamalarda gerekli pozitif ve negatif basınçları sağlayıp sağlayamadığımızı, akışkan havanın nasıl yön aldığını henüz tasarım halindeyken görebildiğimiz bir simüle aracıdır. Kısaca CFD, gerçek deneylerin maliyetli ve zaman alıcı olabileceği durumlarda tasarım sürecini hızlandırabilir ve mühendislik çözümlerinin iyileştirilmesine olanak tanır. Oysa geçmişte yaptığımız mühendislik hesapları aylarca zamanımızı alabilirken ve yapılan hatadan dönüş olmazken, CFD sayesinde hem adam/gün kazancımız hem de yapılan imalatlarda oluşabilecek riskleri ön görerek tasarımımızı henüz baştayken kontrol etme imkanı sunuyor.
Aşağıdaki örneklerde de görebildiğimiz gibi bir sistem salonu tasarladığımızda hava akışının nasıl olduğunu pozitif/negatif basınçla nerelerde hava kaçağı olabileceğini, nerelerde ısıl yığılmanın olabileceğini ve bu yığılmaları nasıl çözebileceğimiz hakkında bize fikir veren analizleri görmekteyiz. Bu analizler bizlere tasarım noktasında ip uçları vermektedir. Yapmış olduğumuz bu örnekler, tasarım aşamasındayken nelerle karşılaşabileceğimizi veya var olan bir işletmede operasyon yürütüyorsak nerelerde iyileştirmeler yapabileceğimizi ve hesaplarımızı ona göre revize etmemiz gerektiğini göstermektedir. Tabiki bu örnek CFD’nin Veri Merkezlerinde kullanıldığı bölgelerden küçük bir örnekleme. Dış ünitelerin dizaynından, jeneratör dizaynına kadar her noktasında buna benzer simülasyonlar yapılabilir. Doğru veriyi doğru noktalarda hesaplayarak simüle etmek bizi gerçeğe en yakın sonucu verecektir.
Neden CFD ?
Üniversiteye başladığımızda ilk dersimiz olan Mühendisliğe Giriş dersinde ilk olarak öğretilen bir cümle aklıma geliyor. “Mühendis, hendese kökünden gelir, yani mühendislik demek hesap demektir.” Bu söz belki de meslek hayatım boyunca kulağıma küpe olmuş bir sözdür. İyi bir mühendis iyi bir hesap uzmanıdır. Duruma göre nicel ve nitel olarak hesaplamalar yapabiliriz ancak maliyeti yüksek ve dönüşü zor olan durumlarda nitel hesaplamalar yerine nicel hesaplamalar yapmak ve yaptığımız hesapların sağlamasını yapmak zorundayız. Bu yüzden teknolojinin bize sunduğu CFD benzeri simüle araçları kullanmak bize yaptığımız matematiksel hesapların doğru veya yanlış olduğunu göstermede çok yerinde bir araçtır.
Son olarak CFD kesin bir Çözüm olmasa da doğru bir Yol Göstericidir.
Yazar: Halil İbrahim Geylan – Data Center Design and Operations Engineer - Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)
Fiber optik kablo yapıları, veri iletimi için ışık sinyalleri kullanan, ince cam çekirdeklerden oluşur. Bu kablolar, kullanım alanlarına göre dahili, harici ve özel tip olarak sınıflandırılır. Dayanıklılık ve performans açısından buffer tüpleri, destek malzemeleri, dolgu türleri ve dış kılıf özellikleri farklılık gösterebilir. Örneğin, harici kablolarda kemirgenlere karşı cam zırh, dahili kablolarda ise yangına dayanıklı halojensiz dış kılıflar tercih edilir. Fiber optik kablolar genellikle FTTX, FTTH ve 5G altyapısında kullanılarak yüksek bant genişliğinde güvenilir veri iletimi sağlar
Yazar: Samm Teknoloji
Veri merkezi yönetimi, yüksek sorumluluk ve karmaşık sistemler nedeniyle çalışanlar üzerinde stres yaratabilir. Yoğun iş yükü, deneyim eksikliği ve yetersiz eğitim gibi faktörler, operasyonel hatalara, motivasyon düşüklüğüne ve iş sağlığı risklerine yol açabilir. Stresle başa çıkmak için zaman yönetimi, takım çalışması ve düzenli eğitim programları gibi yöntemler önerilmektedir. Bu yaklaşımlar, çalışanların performansını ve veri merkezlerinin sürekliliğini artırmada kritik bir rol oynar.
Yazar: Recep Karagöl INGBANK Data Center Architect
Günümüzde artan dijitalleşme, dünyanın birçok noktasında veri merkezlerinin inşa edilmesine yol açtı. IoT, bulut bilişim ve yapay zeka gibi teknolojilerin yükselişi, veri merkezlerini dönüştürerek daha gelişmiş altyapılara olan talebi artırdı. Veri merkezlerinin hem sayısının artması hem de niteliklerinin çeşitlenmesi, enerji tüketimi konusunu önemli bir gündem maddesi haline getirdi. Bu gelişmelere paralel olarak işletmeler, sürdürülebilirlik odaklı projelere yöneldi ve Boreas Teknoloji gibi şirketler de veri merkezlerinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamak amacıyla yenilikçi çözümler sunmaya başladı.
Yazar: Çağrı Akkaya / Boreas Teknoloji
Data Center Network Türkiye, ulusal çapta veri merkezi ve IT profesyonellerini bir araya getiren bir topluluktur. 5000'in üzerinde takipçisi olan topluluğun siz de bir parçası olmak, eğitimlere katılmak, güncel gelişme ve haberler hakkında bilgi almak, sektördeki iş ilanlarını görüntüleyebilmek, fiziki ve online etkinlikler aracılığıyla meslektaşlarınızla buluşmak ister misiniz? Kariyerinizde bir üst basamağa çıkmak ve topluluk içinde aktif yer alabilmek için bize ulaşın.