No Products in the Cart
Veri Merkezlerinin Deprem Sonrası Sürdürülebilirliği
GeoHazards International tarafından yapılan çalışmaya göre, dünyanın deprem ve yaratacağı sonuçlar açısından en yüksek risk taşıyan üç kentinden birisi İstanbul’dur. Şehirdeki riskli yapıların eliminasyonu fırsatını sağlayan “Kentsel Dönüşüm” sürecinin devam etmekte olduğu memnuniyetle izlenmektedir. Öte yandan, metropolde en büyük risklerin ekonomik altyapıya dönük olduğunu belirtmemiz gerekmektedir.
Deprem sonrası sürdürülebilirlik özellikle yüksek öneme sahip yapı ve tesisler için üzerinde durulması gereken bir konudur. İleri seviyede sismik risk altında bulunan kritik yapıların depremi takiben kesintisiz performans göstermesi, dolayısıyla hemen kullanılabilir olması gerekmektedir. Örneğin, deprem anında bir hastanede ameliyat yapan hekimlerin operasyonuna veya bir veri merkezinin işlevine devam etmesi (hemen kullanılabilir olması) beklenmektedir.
Türkiye’de halen geçerli olan Bina Deprem Yönetmeliği 2018 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik ile deprem riski yüksek bölgelerde inşa edilecek hastanelerin “Taban Yalıtımlı” olması zorunlu kılınmıştır. Bu bağlamda veri merkezi gibi kritik yapıların da deprem sonrası hemen kullanılabilir olmaları gereğince, deprem riski yüksek yerlerdeki veri merkezlerinin de taban yalıtımlı olması gerekir.
Peki taban yalıtımı ne anlama gelmektedir? Taban yalıtımı, bir yapıya etkiyen deprem etkisini taban seviyesinde sönümlenmesini sağlamaktadır. Böylelikle, deprem yapıya sınırlı şekilde etki etmekte, yapı deprem anında ve sonrasında işlevselliğini korumaktadır. Nitelikli mühendislik hizmeti kapsamına giren “Taban Yalıtımlı Yapı Tasarımı” esnasında bir akran denetimi (Peer-Review) hizmeti alınması da ilgili yönetmeliklerce zorunlu hale getirilmiştir. Bu hizmet sayesinde, “Taban Yalıtımlı Yapı Tasarımı” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yetkilendirilmiş bir üçüncü taraf gözetiminde gerçekleştirilmektedir. Japonya ve Amerika’daki prosedürler de buna benzer şekildedir.
Peki, taban yalıtımlı olarak tasarlanmamış mevcut bir veri merkezinde deprem sonrası sürdürülebilirlik sorunu yaşanacak mıdır? Sıklıkla deprem yaşanan Kaliforniya ve Japonya gibi ülkelerde kullanılan yenilikçi güçlendirme teknolojileri ve nitelikli deprem mühendisliği hizmetleri sayesinde, iş kesintisi yaratmadan deprem risklerinin yönetilmesi mümkündür. Pek çok işletme sahibi, güçlendirme uygulaması esnasında iş kesintisi yaşanabileceğinden endişe duymaktadır. Ancak, “Yüksek Performanslı Deprem Mühendisliği” hizmeti ve “Enerji Sönümleyici Yenilikçi Çözümler” sayesinde tüm bu endişeler ortadan kaldırılabilmektedir. Böylelikle, mevcut yapılar, veri merkezi odaları ve (lokal olarak) kabinler bile depreme karşı yenilikçi yöntemlerle güçlendirilebilmektedir.
Deprem sonrası iş sürdürülebilirliğinizin mükemmel olması dileklerimle..
Yusuf Zahit Gündoğdu
Miyamoto International Türkiye
Fiber optik kablo yapıları, veri iletimi için ışık sinyalleri kullanan, ince cam çekirdeklerden oluşur. Bu kablolar, kullanım alanlarına göre dahili, harici ve özel tip olarak sınıflandırılır. Dayanıklılık ve performans açısından buffer tüpleri, destek malzemeleri, dolgu türleri ve dış kılıf özellikleri farklılık gösterebilir. Örneğin, harici kablolarda kemirgenlere karşı cam zırh, dahili kablolarda ise yangına dayanıklı halojensiz dış kılıflar tercih edilir. Fiber optik kablolar genellikle FTTX, FTTH ve 5G altyapısında kullanılarak yüksek bant genişliğinde güvenilir veri iletimi sağlar
Yazar: Samm Teknoloji
Veri merkezi yönetimi, yüksek sorumluluk ve karmaşık sistemler nedeniyle çalışanlar üzerinde stres yaratabilir. Yoğun iş yükü, deneyim eksikliği ve yetersiz eğitim gibi faktörler, operasyonel hatalara, motivasyon düşüklüğüne ve iş sağlığı risklerine yol açabilir. Stresle başa çıkmak için zaman yönetimi, takım çalışması ve düzenli eğitim programları gibi yöntemler önerilmektedir. Bu yaklaşımlar, çalışanların performansını ve veri merkezlerinin sürekliliğini artırmada kritik bir rol oynar.
Yazar: Recep Karagöl INGBANK Data Center Architect
Günümüzde artan dijitalleşme, dünyanın birçok noktasında veri merkezlerinin inşa edilmesine yol açtı. IoT, bulut bilişim ve yapay zeka gibi teknolojilerin yükselişi, veri merkezlerini dönüştürerek daha gelişmiş altyapılara olan talebi artırdı. Veri merkezlerinin hem sayısının artması hem de niteliklerinin çeşitlenmesi, enerji tüketimi konusunu önemli bir gündem maddesi haline getirdi. Bu gelişmelere paralel olarak işletmeler, sürdürülebilirlik odaklı projelere yöneldi ve Boreas Teknoloji gibi şirketler de veri merkezlerinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamak amacıyla yenilikçi çözümler sunmaya başladı.
Yazar: Çağrı Akkaya / Boreas Teknoloji
Data Center Network Türkiye, ulusal çapta veri merkezi ve IT profesyonellerini bir araya getiren bir topluluktur. 5000'in üzerinde takipçisi olan topluluğun siz de bir parçası olmak, eğitimlere katılmak, güncel gelişme ve haberler hakkında bilgi almak, sektördeki iş ilanlarını görüntüleyebilmek, fiziki ve online etkinlikler aracılığıyla meslektaşlarınızla buluşmak ister misiniz? Kariyerinizde bir üst basamağa çıkmak ve topluluk içinde aktif yer alabilmek için bize ulaşın.